Kitap: İsmail Gaspıralı ve Rusya Türklerinde Millî Uyanış Usul-i Cedid Eğitim

Selçuk TÜRKYILMAZ.

Ketebe Yayınları

ISBN : 9786056862441

256 sf. 13,5×21 cm.

İsmail Gaspıralı, eğitim anlayışıyla Rusya Müslümanlarının modernleşmesinde yeni bir kapı  açmıştır. Okuma-yazma öğretiminin hızlanması, Müslümanlar arasında yeni bir neslin yetişmesini sağlamıştır. Usul-i Cedid eğitimin yaygınlaşması, ilk mektep kitaplarının ortaya çıkması, yeni edebî  türlerde eserler verilmesi daha geniş bir ifade ile Rusya Türklerinin-Müslümanlarının dünya görüşünün değişmesinde Gaspıralı neredeyse tek başına başarılı olmuştur. İsmail Bey’in sıbyan mekteplerinde Usul-i Cedid üzere Türkçe okuma-yazma öğretimi başarılı bir sonuç vermiş, bu eğitim sistemi başta Kırım ve Kafkasya olmak üzere Rusya Türkleri arasında kısa zamanda yaygınlaşmıştır.

Tercüman gazetesi birçok açıdan önemli bir araç olmanın yanında Türkçe okuma ve yazmanın yaygınlaşmasında da büyük rol oynamıştır. Usul-i Cedid mekteplerin etkisinin bütün Rusya Türkleri arasında görülmesinde ve Doğu Türkistan’da Kaşkar gibi şehirlerde dahi uygulanmasında İsmail Gaspıralı’nın bu geniş coğrafyada yaşayan Türkleri-Müslümanları bir bütün olarak görmesi  önemli rol oynamıştır.

Gaspıralı İsmail Bey Üniversitesi mi?

Zafer KARATAY

24 Eylül 1914 günü rahmetli olan Gaspıralı İsmail Bey’i ve onun hizmetlerini günümüz Türk Dünyası ne kadar idrak ediyor? Onu, fikirlerini ve yaptığı hizmetleri ne kadar içselleştiriyor? Bu soruya kısaca 100 puan üzerinden bir değerlendirme yapacak olursam iyimser tarafımdan bakarak 5 puan verebilirim.

Öyle olmasaydı günümüzde çoktan bir üniversitenin adı Gaspıralı İsmail Bey adı verilirdi. Türkiye’de onlarca üniversite var, Türk Cumhuriyetlerinde var, bırakın bu muhteşem insanın adının bir üniversite adının verilmesini bir yana, adına bir enstitü bile yok.

Özellikle SSCB dağılıp bağımsız Türk Cumhuriyetleri kurulduktan sonra, Rusya’ının esareti altındaki Türk ve Müslüman toplumlarla irtibatlar kolaylaştığında İsmail Gaspıralı’nın “Dilde Fikirde İşte Birlik” Şiarı sinlerce defa dile getirildi. Birçok etkinliğin şiarı oldu, tıpkı Eskişehir’in Türk Dünyası kültür başkenti olduğu yıldaki etkinliklerin ana sloganı olduğu gibi.

İsmail Gaspıralı gibi hizmetleriyle, fikirleriyle umum Türk Dünyasını kapsayan  ve Türk Dünyasının hemen her yerinde ona ayak uydurmuş, ona yoldaş olmuş, fikirdaş olmuş onun yolunda gitmiş, onun fikirleriyle yetişip gözünü açmış milletine hizmet etmiş ülküdaşları olan başka kim var? 

Eğitim reformuyla ve açtığı, açılmasına vesile olduğu, Kaşgar’dan Balkanlara, İstanbul’dan Sibirya’ya 5000”den fazla Usulü Cedit okullarıyla Türk Dünyasının aydınlamasına yaptığı öncülük, 1883 yılından 1918’e kadar yayınlanarak Türk Dünyasını, İslam Dünyasını kucaklayan Tercüman gazetesi ve diğer muazzam hizmetleri gözönüne alındığında adının bir üniversiteyi şereflendirmesi iyi olmaz mı?

Hak etmiyor mu?

Bakalım Gaspıralı İsmail Bey adının bir üniversiteye verilmesi şerefine, hangi Türk cumhuriyeti hükümeti, hangi devlet adamı, devlet yetkilisi nail olacak?

QHA

24 Eylül 2018

http://qha.com.ua/tr/fikir-yazilari/gaspirali-ismail-bey-universitesi-mi/173734/

Tarihten Günümüze Işık Tutuyor: Gaspıralı’nın Eğitim Kooperatifleri

Av. Namık Kemal Bayar

Bugün Gaspıralı İsmail Bey’in vefatının 104. yıl dönümü…

Pek çoğumuz onun “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarını kullanarak bugün onu anacağız. Bu anlamlı, şiara farklı bir bakış getirip üzerinde düşünmekte büyük fayda var.

Gaspıralı’nın en büyük başarısı “Usul-ü Cedit” okullarını kısa sürede Rusya işgali altındaki bütün Türk topraklarında yaygınlaştırarak bu topraklardaki aydınlanma hareketini başlatmasıydı. Esasen bugünkü siyasi ve toplumsal birikimin ana kaynağı da onun başlattığı bu aydınlanma hareketinde yetişen aydınlar olmuştur. Maalesef ki Sovyet döneminde ve sonrasında Rusya’nın işgal ettiği Türk topraklarında bir kaç istisnai isim dışında ikinci bir aydın nesli yetişmemiş, Türk siyasi ve sosyal hayatı Gaspıralı’nın aydınlanma hareketinde yetişen fikir ve hareket insanlarının eserleri ile şekillenmiştir. Günümüz Türk bilim insanları dahi halen bu aydınlanma hareketinin esasları ve ilkeleri üzerine çalışmaktan öte Türk fikir ve hareket sahasına yeni yüzyıllara dair kendine özgü bir katkı sunmakta zorlanmaktadır.

Ancak, bu tespitten ziyade üzerinde durulması gereken çok önemli bir husus daha vardır ki, bu da Gaspıralı’nın aydınlanma hareketinin toplumun bütün katmanları tarafından sahiplenilmesidir. Usul-ü Cedit okullarının etrafında şekillenen Türk aydınlanma hareketinin başarısının temelinde bu husus bulunmaktadır. Peki Usul-ü Cedit, bu kadar kısa sürede nasıl ve neden başarılı olmuştur? Yirminci yüzyılın başındaki iletişim teknolojisinin kapasitesi düşünüldüğünde Bahçesaray’da bir mahalle mektebi ile başlayan bu eğitim rüzgarı, on-onbeş yıllık kısa bir sürede nasıl bir eğitim kasırgasına dönmüş ve binlerce okuldan bahsedilmeye başlanmıştır? Üstelik, Çarlık Rusyası idaresi altında ve devletten tek delikli kuruş almadan!

Bu sorunun cevabı pek çoğumuza zor gibi gelse de aslında basit bir cevabı var.

Gaspıralı, Usul-ü Cedit okullarını kurarken Rusya devletinin en küçük bir desteği olmayacağını çok iyi biliyordu. Bu devasa finansman sorununu aşmak için devletin olmayacağı yerde o, yapılabilecek tek şeyi yaptı; halka müracaat etti. Önce, kendi yöntemini sınamak için bir okulu kendi imkanları ile kurdu. Başarısını ispat edince halka müracaat etti ve halktan destek aldı. Bu şekilde binlerce Usul-ü Cedit okulu doğrudan halk teşebbüsü olarak kuruldu. Rusya’nın işgal ettiği topraklarda kurulan binlerce Usul-ü Cedit okulu, kelimenin tam anlamıyla zengin-fakir, kadın-erkek toplumun bütün katmanlarından insanların bir araya gelerek “imece” usulü ile kurdukları okullardı.

Bu okulları kuran “kooperatif bilinç” Türk aydınlanma hareketinin temelini oluşturmaktadır. Gaspıralı’nın başarısının temelinde bu “kooperatif bilinç”i uyarmak ve doğru alana yöneltmek yatmaktadır.

Gaspıralı, hiçbir zaman devleti beklemedi. Ağır çarkları döndürmeye çalışmak gibi bir gayreti olmadı. O, halkına inandı ve doğru adımları atarak millete hizmet gayesi ile işine sarıldı. Türk milletinin birlikte hareket güdüsünü tetikledi ve “imece” ile nelerin başarılabileceğini gösterdi. Bu yönü ile bakıldığında her bir Usul-ü Cedit okulunun, insanların biraraya gelerek kurduğu “kooperatif okul” olduğu görülecektir.

Eğitim meselesinin yaşamsal olduğunu hepimiz biliyor ve vurguluyoruz. Gaspıralı, bu yaşamsal meseleye pratik ve başarısı kanıtlanmış bir çözüm getireli 120 sene oldu. Şöyle bir geçmişe bakıp, Gaspıralı’yı görmemiz bu meselenin çözümünde bize altın anahtarı sağlayacaktır.

QHA

24.09.2018

http://qha.com.ua/tr/fikir-yazilari/gaspirali-ismail-bey-universitesi-mi/173734/

 

Kitap: Gaspıralı İsmail ve Türkçede Birlik

Prof. Dr. Ertuğrul YAMAN .
Akçağ Yayınları. Ankara, 2015.
ISBN:978-605-342-209-0.
184 sf. 13,5×20,5cm

Türk dil birliği konusunda en şuurlu ve başarılı çalışma, hiç şüphesiz, Gaspıralı İsmail’e  aittir. Gaspıralı, Türk dünyasının “Dilde, işte, fikirde birlik” şiarıyla bütünleşebileceğini savunmuş ve bu yolda özellikle ortak dili ön planda tutmuştur. Yıllarca, büyük sıkıntılar içerisinde çıkardığı “Tercüman” gazetesiyle bu düşüncesini gerçekleştirmiştir. Gaspıralı İsmail’in bu düşünceleri, Türk dünyasının birleşmesi ve dil birliğinin sağlanması yolunda çok büyük roller üstlenmiştir.
Türk dünyasında birlik ve dirliğin yolu, dil birliğinden geçmektedir. “Türkçede Birlik”, bütün diğer birlikteliklerin hem anahtarı hem de güvencesidir. Elinizdeki bu eserde, konunun ayrıntılarını okuyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)